KAYISILI CHEESECAKE

24 yorum:

Hepinizin cumasi mübarek olsun...

Bugün de, yerken agizinizda eriyen, (tabii, tereyagi girince isin icine...:::))) yumusacik bir dokuya sahip KAYISILI CHEESECAKE`imi paylasmak istedim... Hazirlanmasi, diger cheesecakelerime nazaran biraz daha mesakkatli.... Ama denemenizde yarar var derim ben, benden söylemesi..:::))

250 gr. Un
225 gr. Tereyagi
1 yumurta
bir fiske tuz
75 gr. Toz seker
16 adet yarim kayisi (konserve veya tazesinden komposto yapilmis sekilde)

200 gr. esmer seker
2 cay kasigi limon kabugu rendesi
4 yemek kasigi kayisi suyu (veya portakal)
3 yumurta (sari-beyaz ayrilmis)
75 gr. irmik
1 paket vanilyali puding (pisirilen)
750 gr.süzme yogurt (Magerquark)
200 gr. Kati krema (Schmand)
2 yemek kasigi pudra sekeri


Alt taban icin, un, 125 gr, tereyagi, yumurta, tuz, 75.gr seker ve 2-3 yemek kasigi su güzelce karistirilir. Bir strece sarilarak, yarim saat buzdolabinda bekletildikten sonra, bir portakal kadar hamur kenara ayrilir, geri kalani 26 cm.lik kelepceli kaliba, kenarlari yukarida olacak sekilde yayilir. Ve kayisilar yerlestirilir. Bu arada firin, icinde bir tas icinde su koyularak,  170 dereceye ayarlanir.

Ic malzemesi icin,  geri kalan tereyagi iyice cirpilir. Sonra icine esmer seker, limon kabugu rendesi, kayisi suyu, yumurta sarilari katilarak biraz daha cirpilir ve sonra icine irmik ve vanilyali puding eklenir.... biraz daha karistirilir. Hemen ardindan yogurt ve krema eklenir.  Yumurta beyazlari ayri bir yerde kar haline getirilip, son asamada bir spatula yardimi ile karisima ilave edilip, hazirladigimiz taban hamurunun üzerine dökülüp, önceden ayirdigimiz hamur ile seritler kesilerek süslenir ve isittigimiz 170 derecelik firinda  70 dakika pisirilir.... Ama üzeri fazla kizarmasin diye, ilk 40 dakikadan sonra, bir yagli kagit yayarsaniz iyi olur. 

Cheesecake güzelce pisip, atesi kapadiktan sonra, firin kapaginin arasina tahta bir kepce koyarak, icerideki havanin rahatlamasini saglayip, keki iyice soguyuncaya kadar firinda birakin, hatta ben tüm cheesecakelerimi geceden pisirip, sabaha kadar firinda birakiyorum, ertesi sabah buzdolabina kaldirip, en az bir gün bekletiyorum. Böylece, daha yumusak bir dokusu oluyor ve lezzeti artiyor.

Saglikli ve mutlu bir hafta sonu dileklerimle,

Tost Makinesinde Börek

18 yorum:


Bir pazar kahvaltisinda, canim börek cekince, hem cabucak, hem pratik, hem de düsük kalorili olan,  fotograflarda gördügünüz, Tost Makinesi Böregini hazirlayiverdim...

Kalp Tiremisu

8 yorum:


Kismetse bir hafta sonra tatile cikiyorum... Buradaki 15 derecelik havayi birakip, memleketimin o simsicacik havasina dogru geliyorum... (Ama orasi da cok sicak galiba.....!!!) Olsun... Bence biraz günesin kimseye zarari olmaz...:) Ne diyordum, evet... Bu bir hafta zarfinda, sizlerle arsiminde birikmis birkac tarifimi paylasmak istedim... Önceligi, yakin zamanda yaptigim, bu Kalp Tiremisu`ya birakiyorum... Coookk eskilerden beridir, hep ayni tarifi uygularim ve hic pisman olmadim... Bu Tiremisunin kenarlarindaki kedili bisküvilere bakipta, bisküvi ile hazirladigimi sanmayin, dekoru tamamen dogaclama...Simdi eski yayinimda verdigim tarifi, aynen paylasiyorum;

Badem Karamelli Peynir Pastasi

6 yorum:

Biliyorum, bu peynir pastasini daha önce de yayinlamistim... Ama her defasinda öyle lezzetli oluyor ki, hem blogumu güncellemek adina, hem de, gectigimiz pazar günü mangala davet ettigim (hos, sakir sakir yagmur vardi ve biz etleri firinda pisirdik..::))  sevgili kardeslerim Zehra ve Ayse`me ve eslerine,  sahane dostluklari ve arkadasliklari icin bir kez de buradan tesekkür etmek istedim.

Güzel bir yemegin ardindan kesitigimiz pastamizi, sevgili Zehra fotografladi... Nasil ama, hafifce akan karameller sizin de istahinizi kabartmiyor mu?

Tarifini isterseniz buraya bir TIK TIK...::)

Sevgilerimle,

LILYUM`lu 25.EVLILIK YILDÖNÜMÜ PASTASI

16 yorum:


Bir yastikta 25 yil....

Evlilik ile ilgili cok güzel bir hikaye okumustum biryerlerde;

Bir baba evlenmek üzere olan ogluna tavsiyelerde bulunuyormus. "Son tavsiyemi mutfakta anlatmak istiyorum demis." Mutfagi ve yemek yapmayi bilmeyen delikanli "Peki" demis cekine cekine.

Baba, ocaga ayni büyüklükte üc kap koymus, hepsini suyla doldurup, ücünün de altini yakmis. "Simdi, istedigim her seyden iki tane vereceksin bana" demis ogluna. Sirasiyla havuc, yumurta ve kavrulmamis kahve cekirdegi istemis.
Oğlu hepsinden ikişer tane vermiş babasına. Adam iki havucu birinci kaba, iki yumurtayı ikinci kaba ve iki kavrulmamış kahve çekirdeğini üçüncü kaba koymuş.

Her üçünü de yirmi dakika süreyle kaynatmış. Daha sonra kapları indirip yemek masasına buyur etmiş oğlunu. Yemek masasında üç tabak duruyormuş Kaplarda kaynayan havuçları, yumurtaları ve kahve çekirdeklerini büyük bir özenle tabaklara yerleştirmiş.

Sonra oğluna dönüp sormuş; "Ne görüyorsun?"

Oğlu düşünürken açıklamaya başlamış. "Havuçlar haşlandıkça aslını kaybedip yumuşamış. Yumurtalar görünüşte baştaki gibi sert duruyorlar ama içleri katılaşmış. Kahve taneleri ise olduğu gibi duruyor, başta neyseler sonunda da öyleler... " 


Sonra asıl tavsiyesine sıra gelmiş;

"Evlilikte aşk ve şefkat birlikte olmalıdır. Aşksız bir evlilikte her iki eş de şu gördüğün havuçlar gibi birbirlerini tüketirler, eskitirler, pörsütürler.
Şefkatsiz bir evlilikte ise eşler birbirlerine ne kadar tahammül etseler de,
şu gördüğün yumurtalar gibi içten içe katılaşırlar, birbirlerinden uzaklaşırlar.  Aşkın da şefkatin de olduğu bir evlilikte ise, şartlar ne olursa olsun, eşler tıpkı şu kahve taneleri gibi, birbirlerinin yanında kalırlar, kendi kişiliklerini yitirmezler. Kahve tanelerinin tekrar kaynatılmaya hazır olmaları gibi, onlar da birbirleriyle baş başa uzun yıllar geçirmeye isteklidirler.

Oğlu aldığı bu dersten tatmin olmuşa benziyordu.
 

"Asıl ders bu değil!" dedi baba.
 

Oğlunun elinden tuttu, ocağın üzerinde bıraktığı kapların içinde kalan suları gösterdi "Havuçlardan ve yumurtalardan arta kalan suya bak... İkisinde de bir tat yok " Kahve çekirdeklerini çıkardığı kaptaki suyu yavaşça bir fincana boşalttı. Mis gibi taze kahve kokuyordu. Fincanı oğluna uzattı. "İçmek istersin herhalde" dedi.

Oğlu kahvesini yudumlarken konuşmasını sürdürdü.
"Kahve çekirdekleri gibi birbirlerini tüketmeyen eşlerin paylaştığı yuva da işte böyle olur. Mis gibi, temiz ve huzur verici. Herkesin fincanına koyup yudumlayacağı taze kahve gibi... Çünkü onlar birbirlerini harcamayarak, birbirlerine aşkla ve şefkatle davranarak hayata kendi tatlarını, kokularını ve renklerini katmayı başarırlar."
 

Sevgili Hasan ve Leyla kardeslerim, sizlere, bir kez de buradanKahve taneleri gibi olabileceğiniz, daha nice 25 yillarla dolu bir yaşam geçirmenizi diliyorum...
 

Ekim 2012 - Istanbul Cicek Modelleme Egitimleri

12 yorum:

Hepinize, saglikli, mutlu ve bereketli bir cuma günü diliyorum.

Temmuz ayinda Istanbul`da vermeyi planladigim Cicek Modelleme Egitimlerimi, 23-24-25.07.2012 tarihlerinin Ramazan ayina denk gelmesi nedeniyle, egitim almak isteyen arkadaslarimdan gelen talep ve istekler dogrultusunda ve  Temmuz Istanbul egitimleri icin kayitlarini yaptiran  degerli arkadaslarimin da onayi ve izni ile oglumun okul tatiline denk gelen Ekim ayina erteledim. Izmir egitimlerim ise, daha önce belirledigimiz gibi  16-17-18 Temmuz 2012 tarihlerinde yapilacaktir.

Istanbul icin, Ekim ayinda, Cicek Modelleme egitimlerime katilmak isteyen  arkadaslarim, detayli bilgi almak icin, teacake@online.de veya big@rue.net mail adreslerimden bana ulasabilirler.

Romantik Dügün Pastasi

39 yorum:



Biricik yavrum, canim kizim icin hazirladigim Dügün Pastamizi sizlerle tanistirmak, bugüne kismetmis. 

Pastam, fotograflardan da gördügünüz gibi, bir maket pasta... Ikramliklarimiz ise, daha önceki postumda yayinladigim cupcakelerimizdi. 

Kizimin arzusu üzerine, beyaz ve coook ucuk pembe güller ve beyaz ortancalardan olusan ciceklerle süsledim pastayi... 

Dügün Cupcake`leri

21 yorum:

Yavrularim, bugün bir haftalik evliler... Zaman ne cabuk geciyor degil mi? Allah izin verirse birgün bir bakacagim ki torunlar gelmis....::)) Bu gecen zaman hepimiz icin, hepimizin yavrulari icin saglikla, mutlulukla gecsin insallah...

Bir önceki yayinimda, sayfama biraktiginiz simsicacik, sevgi ve dua dolu dilekleriniz icin, bir kez de buradan, siz tüm arkadaslarima, dostlarima sonsuz tesekkürlerimi ve sevgilerimi  bildirmek istiyorum.


Bugün,  sizlerle, dügünümüz icin hazirladigim cupcakeleri paylasmak istedim.


120 adet olarak hazirlamis oldugum cupcakelerde, zamanla yaristigim ve dügün sahibi oldugum icin, bazi hatalarim oldu... Mesela bazi kaliplarima, kek hamurunu az koymusum, bombesi az oldu... Seker hamurundan gülleri 27 adet hazirlamistim, daha fazla yapabilirdim, bu arada fotograflamada cok basarili olamadim, bilhassa güllü cupcakeleri birarada görüntülemeyi atladim..::(( Bir de sunu ögrendim ki, eger evlenen kizinizsa, lütfen böyle detayli islere kalkismayin, birakin profesyoneller ugrassin....:)Ama söz agizdan cikti bir kere, "kizimin pasta masasini ben hazirlayacagim" dedim...::))

Dügün temalarina cok yakisan ve kendiliginden hafif nemli olan Kirmizi Kadife Keklerimin (Red Velvet Cupcake) tarifini Zehra`mdan, iclerine yerlestirdigim, hindistancevizi katkisiyla hazirlanan sahane dolgunun  tarifini de, sevgili Ayse kardesimden aldim. Ortaya, fotografta da gördügünüz gibi muhtesem bir cupkek cikti... Inanin harika bir lezzeti vardi ve ben, hazirlama asamasinda, deneme maksatiyla, asagidaki resimde gördügünüzden baska yiyemedim dügünde.::(((



 


Bu minik pastacigi  ise, pasta büfesi acildiginda, yavrularimin kesip, birbirlerine yedirmeleri icin hazirladim...


Ne diyelim, cupcakelerimin akibetlerini de sizlerle paylastiktan sonra, kismetse pazartesi günü DÜGÜN PASTASI`nda bulusmak üzere.... Hepinize mutlu bir haftasonu diliyorum...

Sevgilerimle,

NOT: Bu arada Temmuz ISTANBUL ve IZMIR egitim kayitlarina devam ediyorum.... Katilmak isteyen arkadaslarin, en gec iki hafta icinde teacakeshop@online.de mail adresime bilgi vermelerini rica ediyorum...

Gelin-Damat Nikah Kurabiyeleri

54 yorum:


Doganin kanunu.... Yavrularimizi dogurur, herseyden, herkeslerden sakinarak büyütür ve zamani geldiginde de, Allahin emri ile sevdigine varmasina, adina "evlilik" dedigimiz o kutsal yuvayi kurmasina yardimci oluruz. Her genc kiz gibi, benim kuzum da, dogdugu, büyüdügü yuvadan, kendi yuvasina uctu...

Yavrumun vesilesiyle, "evlilik" kavramini birkez daha, inceden inceye gözeden gecirdim. Bir yerde okudugum su sözler, tam da benim düsüncelerime tercüman oldu... Söyle ki;   "evlilik, çöl ile suyun birleşmesine benzermis. İkisi de zıt gibi görünse de, iki ruhun birbirlerine susamışçasına özlemi gibiymis. Ancak su fazla olursa çölü bir bataklığa çevirir, çöl fazla olursa suyu kuruturmus. Dengede olduklari zaman, çöl ve su bir anlam taşırmis." İşte, evlilikte esas olan dengedir. Sevgide, saygıda, paylaşımda bir denge olmalı. Terazi hep dengeyi korumali.

Canim yavrularima ve tüm yeni evlenen yavrularimiza, bu baglamda bir kez daha
"Birlikte gülebilmeleri, gezebilmeleri, mutlu olabilmeleri, bolca sevinçler yaşayabilmeleri için ve en önemlisi de birbirlerini hep cok sevebilmeleri için bolca "zaman" lari olmasını diliyorum? Elleriniz ve gözleriniz birbirinden hiç ayrılmasın. Hep, en az evlendiginiz günkü kadar mutlu olun insallah"